Dil Konuşma Eğitimi

Dil Konuşma Eğitimi

Pedagojik bir bilim olarak dil ve konuşma eğitimi aynı zamanda tıbbi bilimlere bağlı ki bu bilimler­le yakın bir işbirliği olmadan herhangi bir ciddi  konuşma bozukluğunun araştırması ve tedavisi mümkün değil. Örneğin, birçok dil ve konuşma bozukluğunun nedeni  olan  beyin hasarları söz konusu olduğunda tıbbi araştırma ve teşhis koyma me­totları uygulanıyor ve var olan bozuklukların giderilmesi veya azalmasını sağlayan ve böyle­likle de dil ve konuşma eğitimi­nin etkisini artıran gerekli ilaçlar kullanılıyor.

Ayrıca dil ve konuşma eğitimi dil bilimine de bağlı. Çünkü konuşma bozuklukları tedavisi için eğitimcinin çocukların konuşma gelişmesi­nin temel prensipleri dahil olarak dil standartlarını iyi derecede bilmesi şart. Örneğin, çocukların hiç konuşmaması veya ağır dil ve konuşma   bozukluklarının  ol­ması durumunda, bu çocuklara konuşmanın normal gelişme  süre­cinde ilk ortaya çıkan kelimeler ve sözcük grupları öncelikli olarak öneriliyor.

Dil ve konuşma eğitiminin te­ori ve uygulamasında, bilişsel süreçlerin fizyolojisi, pedagoji, psi­koloji ve diğer bilimlerin verileri kul­lanılmaktadır. Dil ve konuşma  bo­zuklukları tedavisinde iyi sonuçları elde etmek için dil ve konuşma bozuklukları uzmanı sadece bir pedagog olarak değil, iyi bir psi­kolog olarak da hastaya doğru bir yaklaşım sergilemesi ve güvenini kazanması gerekmektedir.

Dil ve konuşma bozukluk­ları olan insanlar, ‘ikincil psikolojik tabakalama’ denilen konuşma  bo­zukluğuna olan tep­kilerden dolayı birçok sorun yaşıyor. Bu tarz ta­bakalamaların oluşması, çocuğun konuşma aracılığıyla temas kurmaya çalıştığında çoğu kez başarısız olması ve etrafındakilerin konuşma bozukluğuna yanlış tepki vermelerinden (suçlamalar, alay etme gibi tepkiler) kaynaklanıyor.

ikincil psikolojik tabakalamalar­ dan dolayı oldukça hafif konuşma bozukluğu (normal konuşan insan­ların neredeyse fark etmediği bo­zukluklar) bile bu konuşma  bozukluğu olan kişi için bir felaket olarak algılanmak­tadır. Bu duygular dil ve konuş­ma  bozukluğu tedavisine de en­gel olabilir; ki bu özellikle  birçok kekemelik vakası için geçerlidir. Bundan dolayı dil ve konuşma bozukluklarının, ikincil psikolojik ta­bakalamaların henüz oluşmadığı veya belirgin olmadığı erken yaşlarda tedavi edilmesi gerek­mektedir. 

Yukarı Çık